- HİKÂYE
- (Hikâyet) Bir hâdiseyi anlatmak. Anlatma. * Olmuş bir hâdise
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
Yeni Lügat Türkçe Sözlük . 2009.
hikâye — is., Ar. ḥikāye 1) Bir olayın sözlü veya yazılı olarak anlatılması İşte en geniş bir programla başlamış kırk senenin hikâyesi. R. N. Güntekin 2) Aslı olmayan söz, olay Anlattıkları hep hikâye idi. 3) ed. Gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİKÂYE-PERDÂZ — f. Hikâye anlatan, hikâye ve roman söyleyen … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hikâye etmek — ayrıntılarıyla anlatmak, söylemek Eve geldim, olup biteni hikâye ettim. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HİKÂYE-NÜVİS — f. Hikâye ve roman yazarı. Hikâyeci, romancı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hikâye birleşik zamanı — is., dbl. Yalın zamanlı bir fiilin geçmişte yapıldığını anlatan ve idi > di ekiyle kurulan kip (geldi + idi) > geldiydi, (gelse + idi) > gelseydi … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzun hikâye — is., ed. Ayrıntılı olayları ve kişi kadrosu geniş olan hikâye türü, uzun öykü … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fİ'L-İ HİKÂYE — Gr: Geçmiş zamanda olmuş fakat konuşan kimsenin görmüş olduğu bir işi anlatan fiil. Meselâ: Okumuş idi, yazmış idi, vurdu gibi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
mikrofona koymak — hikâye, roman, oyun vb. eserleri radyo için elverişli duruma getirip yayımlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahkiye etmek — hikâye etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
serçek — hikaye, masal, destan … Çağatay Osmanlı Sözlük